5 Temmuz 2012 Perşembe

Geç Fark Edilen İlk Beş Pişmanlık...

1- Çok geç kalmadan, kendi hikâyenizi yeniden yazın. Hayatınızın sonlarında duyduğumuz, derin pişmanlıklarımızın başında “kendi hayatını yaşamak yerine bize başkalarının dayattığı hayatları yaşamak” geliyor. 


Yıllar önce Harvard Üniversitesi’nde yapılan bir inceleme üzerine ünlü doktor Herbert Benson şu önerilerde bulunmuştu:


“Orta yaşlarda yaşamınızı değerlendirin. Başladığınız noktayla geldiğiniz noktayı; varmak istediğiniz çizgiyle bulunduğunuz çizgiyi gözden geçirin. Eğer çok farklı yerlere savrulduğunuzu görürseniz, geç kalmadan hikâyenizi yeniden yazın. Eğer bunu yapmazsanız, hikâyenizde başrol yerine, başkalarının yazdığı hikâyelerin figüranı olmaya devam edersiniz.

2- Çalışmak için yaşamak mı? Yaşamak için çalışmak mı?


Araştırmaya katılanların duydukları ikinci pişmanlık da şu olmuş: “Keşke bu kadar çalışmasaydım!”. Çok çalışmak, çalışmayı abartmak, çalışmayı bir hayat düsturu yapıp bu uğurda çocuklarımızı, ailelerimizi, dostlarımızı ihmal etmek.

3- Hayatın keyfini çıkarın duygularınızı bastırmayın.!!!


Hayatının sonuna yaklaşanların duyduğu ciddi pişmanlıklardan biri de, ‘duygularını yeteri kadar dile getirememek’ olmuş. ‘Duyguları bastırmak’ hayatın yeteri kadar keyfini çıkaramamaya neden olabiliyor.

4- Her dost, hayata atılmış derin ve güçlü bir çapadır.


Araştırmaya katılanların yaşadıkları pişmanlıklardan biri de, ‘biten, sona eren dostluklar ve kaybedilen dostlar!’. Dostlukları kurmak zor, bitirmek kolay. Dostlarınızın sayısının artması ise, sosyal bağlarınızın güçlenip, çoğalması anlamına geliyor. Dost çoksa, mutluluk çok. Çok sayıda ve farklı kesimlerden dostları olanlar, farklı duyguları daha çok ve sık yaşamak, farklı tatları, hazları daha çok elde etmek imkanına sahip oluyor. Dost sayısı arttıkça hayata ilişkin korkularınız, yalnızlığa, terk edilmeye ilişkin tereddüt ve endişelerimiz azalmaya başlıyor. Kısacası, ‘her dost, hayata atılmış derin ve güçlü bir çıpa’ fonksiyonu görüyor. Dostları, sevdikleri arkadaşları kaybetmek bir yana çoğaltmak çok önemli.

5- Mutluluğa giden yolu kendiniz bulacaksınız...

Hasta ve yaşlı insanların bir başka pişmanlıkları da ‘Mutlulukları için yeteri kadar çaba göstermemeleri’ olmuş. “Mutluluğa ve huzura giden yolun bir sonu ya da bitiş çizgisi yoktur. Yalnızca başlama noktası vardır. Şu anda bulunduğunuz nokta ise başlamak için en iyi yerdir”.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder