6 Aralık 2011 Salı

Hipnozun En Önemli İsmi, Sayın Hakan Mengüç Artık Her Hafta Bizlerle

Merhabalar, ben Hakan Mengüç, değerli Serdar Ceylan'ın Yaşam ile Alakalı Her Şey blogunda her hafta konuk yazar olarak sizlerle elimden geldiğince bilgilerimi paylaşmaya çalışacağım.

İlk kendi oluşturduğum Hipno-NLP sisteminden bahsetmek istiyorum. Hipno-NLP nedir?

Hipno-nlp hipnoz ve nlp tekniklerinin ileri aşamasıdır ve daha kolaylaştırılmış, tamamen uygulamaya dökülmüş halidir. Hızlı hipnozu temel alan, çoğu zaman gözleri açık hipnozla çalışılan (awakening hypnosis) ve gizli milton dil kalıplarında ustalaşmayı sağlayan bir tekniktir.
Bu tekniğin en önemli yanı değişim ve dönüşümleri ilk önce kendinizde hızlı bir şekilde sağlıyor olmanızdır. 

Hipnoz genelde hep uyku hali ile hafızalarda kalmıştır. Halbuki hipnoz hayatın her alanında vardır. NLP'nin kurucusu Dr. Richard Bandler der ki; 'Her türlü iletişim hipnozdur.' 


Her türlü iletişim neden hipnozdur? Çünkü ben sizinle konuşmaya başladığımda otomatik olarak istesemde istemesemde sizi yönlendirmeye, odağınızı belli bir noktaya çekmeye başlarım, bunu hepimiz her gün yaparız. Hipnoz bu tekniklerin çok daha hızlandırılmış halidir. 


Hipnozun farklı türleri vardır, onları da başka yazılarımızda inceleyeceğiz.

Hipno-NLP'de temel olarak odaklandığım nokta, bizim doğuştan itibaren hipnoz ediliyor olmamızdır. Toplum, örf adetler bizim inançlarımızı ve dünyaya karşı bakış açımızı belirliyor. Dünya'nın en zengin insanlarından biri olan Aristotle Onasis'in şöyle bir sözü var; 'Fakir bir mahallede villada oturacağına, zengin bir mahallede çatı katında otur.' Onasis burada ne demek istiyor? Ben Onasis'in diğer düşüncelerini de öğrendikten sonra şunu anlatmaya çalıştığını öğrendim, diyor ki, fakir bir mahallede sana empoze edilen düşünceler ve inançlar hep kıtlık, başaramama ve zenginlerin çalıp çırpan, dürüst olmayan insanlar olduğu yönünde olacak. Ve bu düşünce yapısı senin bilinçaltına yerleşecek ve bu yapıyı değiştirmeden asla o zenginlik ve refah seviyesine ulaşamayacaksın.

Richard Bach'ın Hipnozcu kitabında bu konuyu şöyle ele almış;

“Üzgünüm, ama ben hipnotize edilemem” diye fısıldadı Jamie. “Öyle mi?” dedi hipnozcu yumuşak bir sesle. “Öyleyse bu gezegende işiniz ne?”

Gerçekten doğduğumuzdan itibaren ve her zaman bir hipnozun içinde yaşıyoruz. Onun için ben kendime hipnozcu değil, hipnoz bozucu diyorum.

Evimin yakınlarında sadece arasıra karşılaşıp bir iki sohbet ettiğimiz birisi vardı. Geçen gün yine yolda karşılaştık ve bana; Seni internette araştırdım, hipnoz eğitimleri veriyormuş. Bana hipnoz çok saçma geliyor. Hipnoz diye bir şey gerçekten var mı? Varsa kanıtla dedi?
Gülümsedim. İçimden niye kanıtlayayım ki dedim, inanmak istemiyorsa inanmasın. Sonra gözüm elindeki loto kuponuna ilişti ve beynim flasback yaptı, onu çoğu zaman elinde loto, şans topu kuponlarıyla gördüğümü hatırladım. Sonra ona dedim ki, tamam kanıtlayacağım. O da kendisine hipnoz yapacağımı sandı. Ona dedim ki; 'Mesela seni görüyorum,
iki günde bir bu loto, şans topu gibi şeylere sana çıkma ihtimali milyonda bir olmasına karşın, sen sanki bu oynadığında çıkacakmış gibi ona para yatırıyorsun ve yıllardır oynamana rağmen hiç çıkmamış ama sen yine de çıkacakmış gibi aynı heyecanla oynuyorsun. İşte bu hipnozdur dedim. Bana baktı. Biraz düşündü ve 'mantıklı' dedi. Ben de dedim ki; Bu hipnoz o kadar etkilidir ki, sen şu an mantıklı demene rağmen yarın yine oynacaksın.' Yine mantıklı dedi. Ben de iyi dedim, sana kolay gelsin ve yanından ayrıldım.
Hepimiz loto vb. şeyler oynamışızdır ama milyonlarca insan bunu saplantı haline getirmiş. 
Milli Piyango İdaresi Genel Müdürlüğünün resmi web sitesinde hazırlanan olasılık verileri şu şekilde: - Sayısal Lotoda büyük ikramiye çıkma ihtimali: 13 milyon 983 bin 816’da bir 

- Şans topunda kazanma ihtimali: 3 milyon 895 bin 584’te bir 
- On numarada kazanma ihtimali: 2 milyon 546 bin 203’te bir 
- Süper Lotoda kazanma ihtimali: 25 milyon 827 bin 165’te bir.

Hatta bunun araştırması bile yapılmış, yıldırım çarma ihtimali milli piyangoyu kazanma ihtimalinizden 7 kat fazlaymış. Yani size 7 defa yıldırım çarpmışsa ve hala yaşıyorsanız gidin bir milli piyango oynayın.

Yani bugünkü yazımızı özetlersek, her türlü etkilme ve ikna bilimi aslında hipnozun içine giriyor. Fakat ben hipnozu üçe ayırıyorum.
Otorite Ekisi ile Oluşan Hipnoz
Mental Konfüzyon Etkisi ile Oluşan Hipnoz
Doğal Trans Hallerinden Oluşan Hipnoz.

haftaya bu üç hipnozu işleyeceğiz. Yazımı yine ünlü roman yazarı Richard Bach'ın bir sözü ile bitiriyorum, hoşçakalın.

Ben psiko-somatik bir gezegenin hipnoza uğramış yurttaşıyım” Richard Bach

Hakan MENGÜÇ
www.hakanmenguc.org

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder